Gelmeyen Hatıra


Manastırlar uzamınca dolandım;

O tepe senin bu kadavralar benim derken,

Bulamadım aradığımı da çömeldim,

Bir çınaraltında pusuya durmuş,

Motor seslerini duymuş,

Bir de cıvıltılar duymuş.

Eli boş geliyor gelenler,

Bir hatır soruyor bin palavra alıyorum,

Bu gidişle ben de boş döneceğim.

 

Kahır olup çekilmez,

Var olup duyulmaz utançlarda,

Çekip kartımızı dans etmek vardı.

Özgürlüğümde gördüm dans ederken,

Düşlerimde böldüm yıldızları.

Kırıp uzattım bir yarısını özgürlüğümün;

Ritimler vurulmaz oldu kaşlarını çatınca,

Melodiler duyulmaz oldu.

 

Diğer kartımız köprülerindedir,

Hatırlarım ezeli yollarda gülmektedir.

Koşu dedik demine,

Koşu dedik hayine,

Hayin gıcırtılara meydan okurcasına,

Yol belli değil, yön belli değil koşmak.

Duraklarda ne hacet beklemeye,

Koşardık ebediyete;

Varış belli değil, nizam belli değil.

 

Çaldım ben de sağanak yağmalarda,

Koşup elalemin kapılarını çaldım.

Kartlarımızdan üçüncüsü kayıptır,

Gören duyan var mıdır?

Ekmeğinize sürmüş,

Mesela bir pazar kahvaltısında,

Çıra niyetine sobada harlatmış

Veya çayınıza karıştırmış olmayasınız?

Olmayasınız sakın ha,

Sakın ha olmayasınız!


Verin de kurtulayım kardeşlerim;

Bir ıslık selam dursun böylece,

Peşisıra kaybolsun buhranlarım.

Daha nedir ikna ile dize getirecek sizi?

Gerektir bana bu kartın getirisi.

Üçüncüsü çekip çıkarır burgacımdan,

Yörüngemde dönüp duran çakallardan.

Çünkü hatırlamayan unutamaz,

Unuturum hatırlasam,

Keşke hatırlasam.