Cildi Parlak Roman


Bayağı bir zaman önce,

Bayağı bir diyarda,

'Bir Heves' çiçeği açanlar,

Dolamış dallarını basımevlerine,

Cildi parlak romanlar basılır olmuş.

Flaşlar patlamış selfçekimlerde,

Bir an için parlamış gövdeler de.

Heves geçince kırılmış dallar,

İnsanlar ağlamış.

Makineler ezmiş aslanağızlarını,

İnsanlar ağlamış.

 

Ama ne cılkı çıkmış aslanağızları,

Alacalı görüş kaybında,

Ne de kırılan dallar,

Feryat figanın esbabıymış.

 

Bu diyara mesken sürülmüş,

Kentin bir kenarında düşünceli,

Senin benim gibi;

Alır önüne şapkasını,

Hevesine zincir dolar.

Önünde gezdirdiği tiftik tiftik.

Korna çalar şapka,

Pabucuna kelam düşer:

“Ya benim de giderse dallarım?

Raftaki cildi parlak romana”